Kadınlarda 35 yaşından önce görülen kısırlıklarda tam olarak tanı konması, için 1 yıl boyunca beklemek gerekmektedir. Kadınlarda önemli bir etken olan yaş olgusu kadının olgunluğa ulaşan bu hücre yumurtlama ile yumurtalıktan atılması ve yumurtalıkların ile alakalıdır. Kadının yaşının doğurganlık üzerinde etkisi bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Kadınlarda yaş ilerledikçe hamile kalma potansiyelinin azalır. Kadındaki yumurta hücreleri fonksiyonlarını yitirmesi ile çıkankısırlık olarak bu durumlar farklı olarak kadın, kendini gösterebilir. Bu tür durumlarda kadınlarda adetler normal adet durumuna göre çok daha sık görülür.
KISIRLIK ÇOCUK SAHİBİ OLAMAMAK MIDIR?
Yine kadında ilerleyen yaşla birlikte hormonsal düzen de değişeceğinden hamile kalama oranları düşer ve nerdeyse yok denecek kadar azalır. Konuyu kısaca detaylandırmak gerekirse kısırlık çocuk sahibi olamamaktır. Yazımızın en başında da belirttiğimiz gibi her hangi bir korunma olmamasına rağmen doktora başvurmaktadır. Kısırlık sorunu çift taraflı olarak gelişmektedir. Bazı durumlarda ise kadın ve erkekte kısırlığa yol açan hiçbir bulguya rastlanmamaktadır. Araştırmalara göre kadınlarda adet düzensizliklerinin ortaya çıktığı bu dönemlerde menopoza girdiğini düşünen bir çok kadın hamile kalamayacağını düşünerek korunmayı bıraktığında istem dışı da olsa hamilede kalabilir.
KISIRLIK TEDAVİSİ
Eş zamanlı tahliller, uygulanmaktadır. Ayrıca yansılanım ve diğer incelemeler sonunda bazı durumlarda kısırlık için hiçbir neden bulunamamaktadır. Kısırlık durumlarında en önemli denetlerden biride yapısal bozukluklar olduğu yapılan araştırmalar sonrasında tespit edilmiştir. Eğer kadına kısırlık ile ilgili çocuk sahibi olunabilmesi için kısırlık tedavisi uygulanacak ise; hastalık laporoskopi ile tedavi yöntemi tercih edilecektir. Tabi bazı durumlarda Yumurtlama tedavisi ve aşılama yönteminde uygulanmaktadır. Bu tedavi yöntemlerinden sonra ise, kadının hamile kalabilmesi için doktorların çiftlere düzenli cinsi ilişkide bulunmaları tavsiye edilmektedir.
