Kış ayı boyunca delicesine yedik, içtik. Yaza çok var deyip o baştan çıkarıcı, gel beni ye diye bağıran enfes tatlıları aklımda kalacağına midemde kalsın diyerek mideye indirdik. Beş çayları, annemizin teyzemizin yetmedi arkadaş günlerinde hamur işi cennetinde gözümüz döndü hatırı kalmasın diye her şeyin tadına baktık. Nasıl olsa vücudumuzu kamufle eden kışlık kıyafet ve ceketlerimiz vardı. Cicim ayları çabuk geçti. Cemre toprağa düştü. Hızlı geçen bir ilkbahar mevsiminden sonra yaz ayı geldi çattı. Alınan kilolar dert oldu. Aldı bizi bir telaş, aylarca özene bezene fütursuzca aldığımız kiloları tersine bir hızla kısa sürede verme isteğiyle adeta yanıp tutuşmaya başladık. Organizmayı aşırı yemekten hiç yememeye veya içeriğini bilmediğimiz, araştırmadığımız diyet yöntemleriyle yormaya, yıpratmaya başladık. Amaç kısa sürede forma girmek olduğundan şok diyetlere ve en tehlikelisi tek tip beslenmeye başladık. Oysa vücudun düzgün çalışabilmesi için dengeli beslenmeye ihtiyacı vardır. Uzun vadede ama sağlıklı kilo vermesi, enerjisini düzgün harcaması hayati derecede önemlidir. Sonuçları incelenmeden yapılan şok diyetler sadece verilen kiloların daha hızlı geri alınmasını sağlamıyor ayrıca organizmanın dengesini bozuyor. Vücut aynı kaloriyi beyaz şeker, yağ veya balıktan aldığında kaloriyi aldığı kaynağın türüne göre hatta bu kaloriyi sabah veya akşam hangi saatte aldığına kadar dikkat ederek işliyor. Bu kadar akıllı bir sistemi uyanıklık yaparak kandırıp kısa yoldan kilo verebileceğiniz düşüncesi yalnızca kendinizi kandırmanız demektir.
Ne Yapmalı?
Kilo fazlalığınız varsa önce altta yatan bir sağlık problemi var mı sorusuna uzman yardımı alın. Günlük yürüyüş veya sporunuzu yapın. Düzenli ve sağlıklı yeme alışkanlığı edinin ve en önemlisi boş beslenme denilen karbonhidrat bombası hamur işlerinden uzak durun.
